22 Mart 2012 Perşembe



SUSUZ YAZ

Berlin Film Şenliği'nde (1964) Türk sinemasının ilk büyük zaferi: Metin Erksan, bu uluslararası şenlikte en iyi film seçilen Susuz Yaz'la büyük ödül Altın Ayı'yı kazandı.
Daha sonra bu başarı nedeniyle Turizm ve Tanıtma Bakanı A. İ. Göğüş, yaptığı bir basın toplantısında filme emeği geçen tüm sanatçılara armağanlar veriyor ve bu ilk filmindeki başarılı rolü için Türk Kadınlar Birliği tarafından Hülya Koçyiğit yılın kadın sanatçısı seçildi.
Hülya Koçyiğit'in sinemadaki ilk filmi ile bu başarıya ulaşması inanlılmaz bir tesadüftür.
Türkan Şoray'a teklif edilen rolü Türkan Sultan'ın bence mırın kırın etmesi sonucu genç oyuncu Hülya Koçyiğit'e verilmesiyle kaçırılan bir başarı ve tesadüfle gelen bir başka başarı öyküsüdür Susuz yaz...
Daha sonra Metin Erksan, Susuz Yaz'la Venedik Film Festivali "Merito Biennale"de bir ödül daha kazandı.

Türk toplumunun yaşadığı sorunlardır. Yazar NECATİ CUMALI kişilerin çatışma ve didişmeleri yoluyla bizi bu sorunlara götürmekte, çözüme hiç de gerek olmadığını, problemin çözümü de içinde barındırdığını olayların inceleniş ve aktarılışı sırasında gayet açık bir şekilde vermektedir: Çözüm eğitimdir.

Bu dava ve olaylar köyümüz ve köylümüz (bugün kentlimiz de buna dahil edilmeli) aydınlığa kavuşturulmadıkça sürüp gidecektir.

Hatta bugün "kentli" demekte bir hayli zorlandığımız şehirlilerimizin bir çoğu da ironik bir şekilde aynı kadere mahkum olmuştur. Eskiden cehalet yüzünden sadece kırsal kesimde karşılaşılması muhtemel bazı olaylar kentlere kadar gelip dayanmıştır.

 EGE YÖRESİNİN TOPRAK AÇMAZI VE SU DAVASININ ARKA YÜZÜNDE YATAN  SIRADIŞI CİNSELLİK

Susuz yaz filmi ise Ege yöresinde geçen sıradışı cinsel olayları işlemesiyle (eşcinsellik ve ensest) pek çok kişiyi rahatsız etmeyi başarmıştır. Hemen hemen iki çeyrek asır önce yazılmış ve eleştirilmiş olan konular ne gariptir ki hiç değişmeden bugün de karşımızda durmaktadır.
Bu bakımdan Necati Cumalı'nın öyküleri güncelliğini, gerçekliğini ve sıcaklığını yitirmeyen öykülerdir. Tüm zamanlarda okunabilecek bir başucu kitabı olma özelliğini taşımaktadır.

Su davası (Susuz Yaz), kız kaçırma (Öç), kabadayılık yoluyla para sızdırma (Dağlı ile Muharrem), boşanan kadının dramı (Gülsüm Kıza Ağıt) ve rüşvet, yolsuzluk, memleket kaynaklarını talan etme (Aksinin Biri) konuları hem köy hem kentlerimizde fazlasıyla yaşadığımız, alıştığımız ve iyice kanıksadığımız konulardır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder